Asilgen Tohumculuk | Her Danesi Asil Tohum

27 Ağu 2022

Yulaf Tarımı Nasıl Yapılır?

Yulafın Bitki Özellikleri

Yulaf danesi tıpkı buğdayda olduğu gibi önce üç kökçük verir. Fakat kısa bir zaman sonra beş-altıya çıkar ve bundan kısa bir müddet sonra kaybolarak yerlerine toprak yüzüne yakın boğumlardan yeni kökler meydana gelir. Buğdaygiller içerisinde en kuvvetle kök sistemine sahip olan tahıl yulaftır. Çimlenme zamanında bile, yeni kökler meydana geldiği gibi mevcut kökleri de hayatta kalır. Yulafta köklerin çoğu toprağın 20-25 cm derinliğe yayılmıştır. Yulafta kök sisteminin kuvvetli olmasından ötürü toprakta mevcut besin maddelerinden diğer buğdaygillere nazaran daha çok faydalanır. Yulafın kardeşlenmesi orta derecelidir. Gövdesi ortalama 70-80 cm, bazen 113 cm kadar boy alır. Yaprakları 13-26, bazen 30 cm kadar uzunluktadır. 1-1,2 cm genişliktedir. Gövdesi kuvvetli olduğundan pek yatmaz, kulakçığı yoktur. Yulafta dane rengi beyaz ve grimsidir. Sarı, siyah karışımı olanları da vardır. Danesi şekil bakımından uzuncadır, boyu 20-23 mm kadardır. Bin dane ağırlığı 19-30 gr tartar. Hektolitresi 50-55 kg tartar, kavuz nispeti %27-29 dur.

İklim ve Toprak İstekleri

Serin iklim tahılları içerisinde, iklim istekleri en fazla olan cins yulaftır. Çiçeklenmeden başaklanmaya kadar, sıcaklığı 15 0C yi geçmeyen serin bir hava ve yüksek nem ister. 1 g. Kuru madde üretimi için tükettiği su miktarı 600 g. Civarındadır. Yıllık yağışı 700-800 mm olan yöreler yulaf tarımı için en uygundur. Kurağa dayanıklı olmayan yulaf, soğuğa da dayanıklı değildir. Yulafın vernalizasyon isteği belirgin olup, en düşük büyüme sıcaklığında uzun süre kalması gerekir.

Yüksek bir verim için toprakta bitki besin maddelerinin yeterince bulunması gerekir. Killi-tınlı, kumlu-bol humuslu topraklar yeterli nem bulunursa yulaf yetiştiriciliği için uygundur. Yulaf toprak tuzluluğuna da oldukça dayanıklı bir bitkidir.

Ekim Nöbeti

Yulaf bitkisinin kökleri toprakta güç eriyen fosforlu ve potasyumlu bileşikleri çözerek bu maddelerden kolayca yararlanabilmektedir. Güçlü kök sistemi ile yulaf toprakta fazla miktarda organik madde bırakır. Bu nedenle iyi bir ekim nöbeti bitkisidir.

Yulaf karışık ekime de uygun bir bitkidir. Yonca ve üçgüllerle karışık olarak ekildiği zaman bu bitkileri güneşten koruyarak daha iyi gelişmelerini sağlar. Yulaf fiğ karışımları yem üretiminde (kuru ot yada silaj) önemli bir yere sahiptir. Yulaf ayrıca yeşil gübre olarak da kullanılmaktadır.

Toprak Hazırlığı, Ekim, Bakım ve Gübreleme

Yulaf tarımında toprak işlemenin zamanı ve yöntemi; ön bitkiye, yulafın ekim zamanına, yörenin yağış-sıcaklık ilişkilerine ve tarlanın otlanma durumuna göre değişmektedir. Yulaf serin iklim tahılları içinde en çok su tüketen bitki olduğundan, toprak işlenenin amacı toprakta yeterli su biriktirmek olmalıdır. Bu nedenle yazlık yulaf ekilecekse tarla kıştan önce derin sürülerek ve kesekli olarak kışa bırakılıp, toprakta bol su biriktirilmesi sağlanmalıdır.

Yüksek verim için yulafın kışa dayanabileceği yerlerde, ekimi kışlık yapmak gerekir. Kışı çok sert geçen yörelerde erken yazlık ekim yapılmalıdır. Bitkilerin kışa 3-4 yaprakla girebileceği, yazlık ekimlerde ise sıcak ve kurak bastırmadan başaklanabileceği tarihe göre seçilmelidir. Yulafta vernalizasyon süresi uzun olduğundan, yazlık ekimler mümkün olduğunca erken yapılmalıdır. Vernalizasyon isteği tamamlanmayan yulaf sapa kalkamaz, dolayısıyla salkım oluşturamaz.

Yulaf ekimi, buğday için kullanılan ekim makineleriyle yada serpme olarak yapılabilir. Ağır tavlı topraklarda ekimi yüzlek, kuru tarım alanlarında ekimi derin yapmak uygundur. Tohumluğun 1000 tane ağırlığı 25 g’ın altında olması istenmez. Dekara 17-18 kg tohum yeterlidir.

Yulafın ilk gelişme dönemi ve besin maddesi alımı yavaştır. Gelişmenin başlangıcında yavaş olan azot alımı, zamanla artar ve çiçeklenme zamanında en fazladır. Fosfor ve potasyum alımı büyümenin başlangıcında yavaştır, sapa kalkmayla birlikte, bitkinin tüm besin maddeleri alımı ve su tüketimi artar. Yulafa verilecek gübre miktarı; ön bitkiye, yetiştirilecek yulaf çeşidine, iklim ve toprak koşullarına göre değişmektedir. Genellikle 4 kg azot (N) ve 4-6 kg fosfor =P2O5)lu gübre uygulaması yaygındır. Fosforun tamamı ekimle birlikte, azotun ise yarısı ekimle, diğer yarısı başaklanmaya kadar verilmelidir.

Yulaf Yetiştiriciliğinde Hastalık ve Zararlılar

Yulafta en sık rastlanan hastalıkların başında kara pas, açık rastık, kapalı rastık, sarı cücelik virüsü, yaprak yanığı ve lekeler görülüyor. Yulaf yetiştiren çiftçilerimizin en sık karşılaştığı zararlılar arasında ise zabrus, ekin güvesi, koşnil, hububat hortumlu zararlısı, yaprak biti ve bambul yer alıyor. Yulaf yetiştiriciliği sırasında hastalık ve zararlılardan korunmak için: 

Yabancı ot mücadelesine özen göstermelisiniz. Ekim hazırlığından yetiştiricilik sürecine kadar uygun aşamalarda, tarlada yabancı ot yetişmesini engellemek için ilaçlama, sürüm gibi yöntemlere başvurmalısınız. Çevredeki konukçuları mutlaka imha etmelisiniz. Fazla sulamadan veya nemden kaçınmalısınız. Dayanıklı türler ve sertifikalı tohumlar seçmelisiniz. Toprak analizi sonuçlarına göre gübreleme yapmalı, gereksiz gübrelemeden kaçınmalısınız.

Hasat ve Harman

Yulaf tarımında en uygun hasat zamanının seçilmesi önemlidir. Kardeşlenme fazla olduğundan, bir bitkideki tanelerin tümünün olumu için gerekli süre, öteki serin iklim tahıllarına göre daha uzundur. Yulaf genellikle ana saptaki tanelerin sarı olum ile tam olum arasında olduğu devrede biçilmelidir. Saplar hasat sonrasında tarlada 3-5 gün yeterince kurutulduktan sonra harman edilmelidir.

Harmandan sonra elde edilen taneler belli bir süre kurutulduktan sonra depolanmalıdır. Eğer yulaf kuru ot için yetiştirilmişse sarı olumdan biraz önceki, silaj için yetiştirilmişse süt olum döneminde biçilmelidir. Kışlık ekilen yulaflar, yazlık ekilenlere göre birkaç hafta daha önce hasat olgunluğuna geldiği gibi, kışlık yulaflar daha fazla tane ve saman verimi sağlamaktadır.

Bilgi almak için;

Tel: 0530 355 64 08

Whatsapp: https://wa.me/qr/VVADU6VEUWO7L1

Asilgen Tohumculuk | Her Danesi Asil Tohum